Böker Manufaktur Sherman EDC Çakı
Sadece kullanılan malzemelerle değil tasarımıyla da övgüyü hak eden sıra dışı Böker M4 Sherman-Damascus’un başarısının ardından, gündelik kullanıma uygun (EDC) versiyon üretildi. İzlediğiniz ürün, üstün nitelikli malzemeleriyle dikkat çekmektedir ve tarihî tankın genlerini de ara parçasında taşımaktadır. Chad Nichols tarafından elde dövülmüş Damascus’tan imal edilen ara parçanın deseni, özelleştirilmiş merdiven desendir (customized ladder pattern) ve tankın yerde bıraktığı palet izlerine yaklaştırılmış bir görünüm sunmaktadır. 60 katmanlık Damascus’tan imal edilen bu ara parça 45 HRC sertliğindedir.
Tarihin en ünlü tanklarından biri olan M4 Sherman, 1940 yılında tasarlanmış ve 1942 ile 1945 yılları arasında üretilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın tüm savaş alanlarında önde gelen Müttefik Devletler (Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Büyük Britanya, Özgür Fransa Kuvvetleri, Çin ve Sovyetler Birliği) tarafından kullanılan tank, 1957 yılına kadar hizmette kalmış ve Soğuk Savaş döneminde de işlev görmüştür.
Başlangıçta M3 Grant / Lee orta sınıf tankının yerini almak üzere geliştirilen Sherman tankının ana görevi; piyadeleri desteklemek, saldırılara liderlik etmek ve savunma pozisyonlarını güçlendirmekti. Göreve özgü farklı varyasyonları da imal edilen Sherman’ın toplam üretimi 50.000'e yakındır.
Sherman projesi için Amerikalılarla çalışan Böker, Virginia'daki ‘‘Savaş Zamanındaki Amerikalılar Müzesi’’nde (Americans in Wartime Museum) bulunan önemli tarihî parçaları değerlendirmiş ve kaybolmaktan kurtarmıştır.
İzlediğiniz ürünün namlusu ise, Böker’in ilk kez kullandığı MagnaCut çelikten imal edilmiştir.
2021 yılı başlarında ortaya koyulan ve ‘‘mucize çelik’’ olarak nitelenen bu ürün, knifesteelnerds.com yazarı Larrin Thomas (Metal ve Malzeme Mühendisliği alanında ‘’Doktora’’ derecesine sahiptir.) tarafından, bıçak çeliği olması için geliştirilmiştir. Bu vurgu önemlidir, çünkü bıçak için kullanılan çeliklerin pek çoğu spesifik olarak bıçak çeliği elde etmek için geliştirilmemiştir.
Bir çeliğin istenen üç özelliği [keskinleşebilme ve onu muhafaza etme, tokluk, pas direnci (DIN kategorisinde paslanmaz)] bir hedefler çatışmasını temsil eder. Çeliği paslanmaya dayanıklı hâle getirmek için yapılan krom ilavesi; yapıyı kaba (iri taneli), kırılgan ve çatlaklara karşı hassas kılmaktadır. Kesme dayanıklılığı üzerinde olumlu bir etkisi olan yüksek sertlik, genellikle tokluk pahasına elde edilir.
MagnaCut ile, yüzde 10,7 oranında yüksek krom içeriğine ve 62HRC'nin üzerinde etkileyici sertleşebilirliğe rağmen hem keskinlik hem de yüksek tokluk ve şok yükü toleransı sağlayan çok ince bir mikro yapı elde etmek mümkün olmuştur. Bunda, azot ilavesi merkezi bir rol oynamaktadır.
Azot (Nitrojen), alaşımdaki karbona benzer biçimde davranmaktadır. Bu amaçla karbon yerine ikame edilebilecek (Genelde destekleyici olarak kullanılır, tamamen karbon yerini alan nadir örnekler de bulunmaktadır.) azot, karbürler yerine nitrürler oluşturmaktadır. Azotun krom nitrür oluşturmaya, karbonun krom karbür oluşturmasına göre, daha az eğilimli olması nedeniyle; varlığı korozyon direncini artırarak alaşımda daha fazla serbest krom bırakır. Böylece azot, nitrürlerin oluşumunda daha az reaktif olduğundan, karbür boyutunu ve hacmini artırmadan sertlik sağlamak için kullanılabilmektedir.
Aslında alaşımdaki bir çelik zararlısı olan azot, diğer başka unsurların yanı sıra, sofistike ısıl işlem sayesinde; MagnaCut çeliğin kristal kafes yapısına entegre edilir ve böylece, normalde birbiriyle çelişecek özellikler bir araya getirilir.
Bakıldığında çok dikkat çeken bir alaşım oranı gözlenmeyen MagnaCut’ın ender rastlanan yönü; vanadyum, niyobyum ve azotu bir arada içermesidir. Övgüyü hak eden bu çelik gerek tokluktan (CPM MagnaCut, 65HRC sertliğe getirildiğinde bile, çok daha düşük 60-61HRC sertliğe getirilen çoğu toz metal paslanmaz çeliğin tokluğunu karşılamaktadır.) gerekse kenar tutuşundan (keskinleşebilmesinden ve bu keskinliğini korumasından) ödün vermeden yüksek paslanmazlık sunmaktadır.
Bu niteliklere sahip olan ve bıçak çeliği olması amacıyla üretilen çeliğin; ağır kullanıma yönelik yüksek performanslı bıçaklardan, ince kenarlı kesicilere kadar geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır.
Tam düz ağız açımı (full flat grind) yapılan ve uç kısmın arkası inceltilerek saplanabilme kabiliyeti daha da artırılan sivri uç (clip point) yapısındaki namlunun hareketi, bilyeli rulmanlar kullanılmasıyla, pürüzsüzdür. Kavisli ağız başlangıç çizgisi (grind termination) sayesinde, uzun bir keskin kenarla sağlam bir ricasso harmanlanmıştır. Flipper veya çift yönlü başparmak çıkıntısı (thumb stud) sayesinde istenen elle ve kolaylıkla açılan namlu, gövde kilit (framelock) mekanizmayla sabitlenmektedir. Sapın kilit özelliği gösteren tarafının kaba taşlanmış (stonewash) titanyumdan, ön kanadın ise vahşi desende karbon fiberden imal edilmesi; şıklığı ve sağlamlığı birleştirmektedir. Titanyum kanadın kilit görevindeki kısmının ucuna, dayanıklılığı artıran çelik bir parça eklenmiştir.
Bıçağın genel şeklinin, zırhlının estetik hatlarına bir övgü niteliği taşımasına çaba gösterilmiştir. Pivot pim görevindeki vida da karakteristik ana tahrik dişlisi model alınarak üretilmiştir.
Tarihî tankın çeliği kullanılarak imal edilen Damascus ara parça, sap dibinden dışarı taşmakta ve üzerinde uzunlamasına ve oval bir kordon deliği barındırmaktadır. Tek parça titanyumdan işlenerek estetik biçimde imal edilen cep klipsinin (çıkarılabilir) ucuna çelik bir top yerleştirilmiştir. Böylelikle hem sapın çizilmesinin önüne geçilmiştir hem de klipsin daha sağlıklı (sıkıştırma görevini iyi yaparak ve takılmadan) kullanılabilmesi sağlanmıştır. Çakı parçalarının bir araya getirilmesinde cıvatalardan faydalanılmıştır.
Taşıdığı tarihî parçayı en modern malzemelerle sarmalayan şık, işlevsel ve karakterli bir çakı olan Böker Sherman EDC (110665), yüksek kalitedeki fermuarlı keçe kılıfı ile sunulmaktadır.
Tüm dünyada bıçak denince akla gelen ilk markalardan olan Böker, 1869 yılından beri Solingen'de, kendi deyimleriyle ''olağanüstü bıçaklar için tutku ve coşku ile'' üretim yapıyor. Kalitenin sembolü olan ve ''Tree Brand'' olarak bilinen markasındaki ağacın kökleri ise 1674 yılına kadar uzanıyor.
Böyle bir geçmişle, günümüzde küresel bir inovasyon liderine ve Avrupa'da spor, taktik, koleksiyon bıçaklarının en büyük üreticisine dönüşen Böker son derece geniş bir ürün gamına sahip.
Alman bıçak devi, Böker Manufaktur olarak üretimini Solingen'de sürdürürken; Böker Arbolito, Böker Plus ve Magnum by Böker isimleri altında küresel ölçekte de üretime geçti. Böker Arbolito, Arjantin-Buenos Aires'te, seçkin malzemelerden el yapımı üretilen bıçakların ifadesi. Böker Plus konsept, tasarım ve yapımı Solingen'de gerçekleştirilirken imalatı Almanya dışında (Avrupa, ABD ve Asya) sürdürülen üretim kategorisi. Böker Magnum ise fiyat performans önceliğinde, konsept Solingen'e bağlı olmakla ve Böker adını taşımakla birlikte tasarım ve üretim Almanya dışında yapılıyor.
Dolayısıyla, en nadide koleksiyon parçalardan, fiyata göre performansı iyi ekonomik modellere kadar seçenekler ''Böker'' isminin güvencesiyle sunuluyor.
Büyük üretici, sadece bıçak yapımında değil, anlaşma sağladığı diğer markalar ile bıçak ticaretinde de önemli role sahip.